Hayatının anlamı..
Başlı başına durduğunda insanın içine huzur veren iki kelimenin boka sarması ve soru cümlesi türemesi için bir tek kelime yeter. “Ne?”
Bir cevabı vardır yada yoktur. Ama insan yaşarken neden bunun bir anlamı olduğunu unutur?
Hayallerini, arzularını, etrafındaki insanları… Hepsini unutur..
Zaman geçtikçe insan denen varlık daralan bir çemberin içine hapsolur. Her şeyi ölçme gereksinimi duyar. Bunu öğretir hayat. Ölçmek, tartmak ve sonuca göre biçmek gerekir. Bunu yaparken kendisi için iyi şeyler yaptığını sanan insanlar vardır. Çemberin sınırlarının tamamen maddiyatla belirlendiğini sananlar vardır. Aynı günleri sıralamak zorunda kalır insan yaşarken. Kalabalıklar içinde yalnızlaştığını fark etmeden çemberin içinde ne varsa tüketir. Geriye bir şey kalmadığında fark eder her şeyi unuttuğunu. İnsan bencildir. En çokta kendi çemberinde yaşadığı insanlara karşı.
Bazı bencillikler çok doğal ve insan psikolojisinin kabul ettiği bir seviyede yer alır. Fakat benin anlatmak istediğim BENCİL OROSPU ÇOCUKLARI var ki ne kadar psikolojik norm varsa anasını ağlatır.
Durmadan mutluluğu başka yerlerde arayan insanlar oluverirler. Hayatın tadı sadece kendi ağzının tadı olsun ister. Klişeleşmiş kalıpların dışında olduğunu sanır. Tüm öğretileri bir çırpıda kendi bildiği şekilde yoğurur. İşine geldiği gibi değerlendirir bencil insanlar.
Gözden kaçırılan her detay, hataları daha büyük hatalarla kapatmaya yöneltir bu insanları. Bazı bencil insanlar artık çoktan kötü insan olmuşlardır.
Hayatlarında kendilerini var eden insanlara karşı, hayatlarına anlam katan insanlara karşı acımasızlaşırlar. Alıştıkları şey “ben böyleyim beni böyle seviyor” hissiyatıdır. Bundan aldığı güçle kırar, döker, ben, ben, ben, ben, ben lere boğar insanı.
Hayatlarına yeni insanlar girdiklerinde değer yargıları korkunç derecede sapkınlık gösterir. İnsanları var ediş şekilleri bozulur. Değersizleştirdiği insan yanları yüzünden yeni tanıdığı insanların değerlerini de değersizleştirir.
Henüz tanıştığı bir kişinin mesleği, gayrimenkulleri, eğitimi, sertifikaları, tercih ettiği markalarıyla bir yargıya varır bencil insanlar. İnsanı insan yapan güvenilirlik, dürüstlük, sevgi, saygı, beğeni, ilgi, hayata bakış gibi gerçek değerden uzak olduğu için ve öğretileri unuttuğu için, yeni tanıştığı insana bu değerlerle yaklaşamaz. Bu değerleri olduğu gibi göremez. Körelmiştir ve inanmaz, güvenmez. Güvenilmez olanın kendisi olduğunu bilmez. Dedim ya işte, körelmiştir... bilemez.
Onların yaşamı felakettir. Her geçen gün daha felaket olacaktır.
Bireysellikleri sınırlı olduğundan insanlara toplumsal etiket yapıştırmakta hiç sakınca görmez. Başka insanların bireyselliklerine eğilmez, zaman harcamaz. Kendi dünyalarında hevesleri ve ilgileriyle herkesi sürüklemek isterler peşlerinden. İyi insanlar onların bireyselliklerine, ilgilendiklerine zamanla alışır, benimser hatta kendilerinden feragat edip bencil insanların peşinden gitmeyi seçebilirler. Kimse kimsenin farkına varmadan yapabilir bunu.
Bu yüzden bencil insanların yaşadığı ve yaşattığı hayal kırıklıkları birbirine eşittir. Mutlu oldukları zaman dilimi mutsuz oldukları zaman diliminin çok altında kalır. Kronik hüzünbaz bencil ve duygusal tipler vardır hayatta. Onlar kaybolmaya mahkumdur.
Kimsenin üzerinde insani yönleriyle etki kuramadan bencil ve egostik yapılarıyla insanları etkileyebilirler. Burunlarının havada olması bu geçici etkiyi yaratır. Tiksinilen insan olması uzun sürmeyecektir. Yakın ilişkiler kurduğu herkesle birlikte farklı yerlere sürüklenmek kaçınılmazdır. Sürüklendiğiyle kalmayıp, o dünyaya yakınında ki kişileri de çekerler. Her şeye zarar verdiklerini bildikleri halde dikkatsiz adımlar atmakla kalmayıp, herkesin buna üzülmesini, ilgi göstermesini, acımasını hatta sırf ilgi gördüklerini hissedebilmek için kendilerine kızılmasını isterler.
Bu tip orospu çocuklarına dikkat edin.
Sizinle içtikleri kahve nerede içtiğinize bağlı olarak anlamlı olabilir. İzlediğiniz filmde ki karakterler anlamlı olduğundan sizinle o filmi izlemekten zevk almış gibi düşünebilirsiniz. Kendi dudaklarını güzel gösteriyor diye hediye ettiğiniz ruj anlamlı olabilir, tırnakları içine de aldığınız oje. Birlikte balık tutuyorsanız elinizde ki olta anlamlı olabilir. O an onun ruhuna iyi geldiği için birlikte söylediğiniz şarkı anlamlı olabilir.
Siz anlamlı değilsinizdir bencil insanlar için. Onun acıları için ağlıyorsanız gözyaşınız anlamlı olabilir.
Böyle orospu çocukları varsa hayatınızda unutmayın ki; hayatınızın anlamını pekiştiren şey
sahip olduğunuz insanlardır.
Bu yüzden ki Ayşim’den nefret ediyorum, Burak’tan nefret ediyorum, sırf bencillikleriyle bile benim ve sevdiğim insanların yaşamlarını boka çeviren Fuat, Selim, Özlem, Deniz, Gülşah, İlkim, Eda ve Cemre’den de büyük büyük tiksiniyorum. Bu saydığım isimler birer bencil orospu çocuklarıdır. Götleri varsa karşıma çıkıp itiraz ederlerde bende bir güzel ağızlarına sıçıveririm.
Kendinize ve sahip olduğunuz insanlara dikkat edin kardeşim.
Ağzınıza vururum.
Dip Not: Bunun üzerine Bernis ve Riçırd’ın sevdiğim iki sözü var.
Egoist daima en sevdiği kişiye, yani kendisine zarar verir.
BERNICE PEERS
Biz insana, kendi iyiliğine çalıştığı için değil, komşusunun iyiliğine çalışmadığı için bencil deriz.
RICHARD WHATELY
