Ve onun kahraman evlatları.
Şu sözü kaç zibilyon kere duymuşumdur acaba?
"Başkalarının işini yaparken harika sonuçlar alıyorum ama kendim için bir şey yapmakta çok zorlanıyorum".
Çünkü elin insanı için kendini paralamanın yarattığı özgüven kuvvetlendirici viagra etkisinin farkındasın bebeğim. Fakat kendin için eline yüzüne bulaştırdığın ve aynı etkiyi hissedemediğin o özgüven boklaması insana nasılda iğnesi kopmuş arı mallığı katıyor değil mi? Başkasına süper kahraman, kendine gelince yolunmuş tavuk..
Patronunuza ne kadar para kazandırıyorsunuz?
Ne oluyor da sıra kendiniz için kazanmaya gelince tam bir yengeç yanlaması halleri? Hemde caretta caretta yavrularının denize kavuşamadan martıya yem olması gibi..
Sevdiklerinizin her istediğine evet dediğinizde, onlar çok mutlu mu oluyor yoksa siz aslında bir kahraman olmanın inceden verdiği sinsi zevkin derinliklerinde mi yüzüyorsunuz?
Eğer kendinizden sürekli verme halinizin içinizdeki kahramanı sürekli şişirdiğinin farkındaysanız, tamam.
Belki de size iyi gelen bu..
Ama inanın hayatınızdaki her şeyin zor, ulaşılmaz olması ya da sizden istenilen her şeye evet demeniz SİZİ ASLINDA KAHRAMAN YAPMIYOR!
Olan size oluyor sevgili dostum. Elde kalan ise aynada gördüğünüz çakma Don Kişot olduğunuzun gerçekliği..
Çünkü elin insanı için kendini paralamanın yarattığı özgüven kuvvetlendirici viagra etkisinin farkındasın bebeğim. Fakat kendin için eline yüzüne bulaştırdığın ve aynı etkiyi hissedemediğin o özgüven boklaması insana nasılda iğnesi kopmuş arı mallığı katıyor değil mi? Başkasına süper kahraman, kendine gelince yolunmuş tavuk..
Patronunuza ne kadar para kazandırıyorsunuz?
Ne oluyor da sıra kendiniz için kazanmaya gelince tam bir yengeç yanlaması halleri? Hemde caretta caretta yavrularının denize kavuşamadan martıya yem olması gibi..
Sevdiklerinizin her istediğine evet dediğinizde, onlar çok mutlu mu oluyor yoksa siz aslında bir kahraman olmanın inceden verdiği sinsi zevkin derinliklerinde mi yüzüyorsunuz?
Eğer kendinizden sürekli verme halinizin içinizdeki kahramanı sürekli şişirdiğinin farkındaysanız, tamam.
Belki de size iyi gelen bu..
Ama inanın hayatınızdaki her şeyin zor, ulaşılmaz olması ya da sizden istenilen her şeye evet demeniz SİZİ ASLINDA KAHRAMAN YAPMIYOR!
Olan size oluyor sevgili dostum. Elde kalan ise aynada gördüğünüz çakma Don Kişot olduğunuzun gerçekliği..
Ve inanın eğer karşınızdaki insan bunun farkında ise, bir de güzel domaltılıyorsunuz ki sormayın gitsin.
Kahramanlıktan kullanılmaya bu derin ve sert sıçış nasıl görünüyor kendi gözünüzden?
O gözlerle kendi içinize bakabilmeyi becerebiliyorsanız tabi..
Londra da nasıl kaçacağımı şaşırdığım harika eğitim sırasında yardıma muhtaç görünen insanlara (kurbanlara) yardım ederken aslında kurban durumuna düştüğümüzü fark ettirdiklerinde bana da bir an "kal" gelmişti, hemde en vay amk cinsinden.
İnsanların sürekli şikayet ettikleri haller, alışkanlıklar, durumlar aslında harika bir ilgi-çekme-platformu oluşturuyor kişiye. Böylece diğerlerinin aklı hep onlarda oluyor. Oh ne ala mualla!
Etrafınızda eminim bu şekilde davranan, sürekli şikayet eden, ama şikayet ettiği şey ile ilgili zırnık yol almamış, enerji emikleyen bir uzaylı gibi sürekli etrafta takılan insanlar vardır. Hatta belki siz de tam olarak o insanlardan birisiniz. Olabilir misiniz?
Hayatınızı oluşturan değişkenler arasında bir öncelik sırası yapsanız listede neler olurdu? Kendinizi o listenin kaçıncı sırasına koyardınız? Başkaları için kendinizde neleri değiştirdiğinizi yazmaya başlasanız kaç fasikül yazarsınız?
Gerçek şu; Gerçek samimiyetin olmadığı yerde karşınızdaki insan da bu samimiyetsizliğinizi anlıyor (her ne kadar siz anlaşıldığınızı anlamıyor olsanız da..)
Londra da nasıl kaçacağımı şaşırdığım harika eğitim sırasında yardıma muhtaç görünen insanlara (kurbanlara) yardım ederken aslında kurban durumuna düştüğümüzü fark ettirdiklerinde bana da bir an "kal" gelmişti, hemde en vay amk cinsinden.
İnsanların sürekli şikayet ettikleri haller, alışkanlıklar, durumlar aslında harika bir ilgi-çekme-platformu oluşturuyor kişiye. Böylece diğerlerinin aklı hep onlarda oluyor. Oh ne ala mualla!
Etrafınızda eminim bu şekilde davranan, sürekli şikayet eden, ama şikayet ettiği şey ile ilgili zırnık yol almamış, enerji emikleyen bir uzaylı gibi sürekli etrafta takılan insanlar vardır. Hatta belki siz de tam olarak o insanlardan birisiniz. Olabilir misiniz?
Hayatınızı oluşturan değişkenler arasında bir öncelik sırası yapsanız listede neler olurdu? Kendinizi o listenin kaçıncı sırasına koyardınız? Başkaları için kendinizde neleri değiştirdiğinizi yazmaya başlasanız kaç fasikül yazarsınız?
Gerçek şu; Gerçek samimiyetin olmadığı yerde karşınızdaki insan da bu samimiyetsizliğinizi anlıyor (her ne kadar siz anlaşıldığınızı anlamıyor olsanız da..)
İşte zaten bu noktada da kahraman değil bir oyuncu oluyorsunuz. Neden önce kendi kendinizin kahramanı olmuyorsunuz kardeşim?
O zaman kurbanı oynayıp sizin tüm enerjinizi üzerlerinde tutmaya çalışan insanların da kendilerine çeki düzen vereceklerini bilmiyorsunuz belki de. Tamam, ben söylüyorum o zaman. Siz önce kendiniz için yaşamaya başlayınca inanın ne diğerleri tarafından ezikleneceksiniz ne de insanlar size karşı istedikleri gibi davranabilecekler.
Kendi olaylarınıza ya da başkalarının olaylarına, Don Kişot gibi, durumları abartarak yaklaşmamanızı öneririm. Zira bunun size ve yardım etmeye çalıştığınız diğerlerine faydası yok. Oyun oynamaktan hoşlanıyorsanız bir hobi edinin. Kahramancılık oynamaktan vazgeçin.
Ya da kendi hikayenizin kahramanı olmaya ne dersiniz?
Bay G ve gibilerine aksın bu sözler. İhtiyacı olanda faydalansın.
Görüşürüz millet.
Kendi olaylarınıza ya da başkalarının olaylarına, Don Kişot gibi, durumları abartarak yaklaşmamanızı öneririm. Zira bunun size ve yardım etmeye çalıştığınız diğerlerine faydası yok. Oyun oynamaktan hoşlanıyorsanız bir hobi edinin. Kahramancılık oynamaktan vazgeçin.
Ya da kendi hikayenizin kahramanı olmaya ne dersiniz?
Bay G ve gibilerine aksın bu sözler. İhtiyacı olanda faydalansın.
Görüşürüz millet.